SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

EDEB BAHSİ

<< 2246 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

1- (2246) وحدثني أبو الطاهر، أحمد بن عمرو بن سرح وحرملة بن يحيى. قالا: أخبرنا ابن وهب. حدثني يونس عن ابن شهاب. أخبرني أبو سلمة بن عبدالرحمن. قال: قال أبو هريرة :

سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول "قال الله عز وجل: يسب ابن آدم الدهر. وأنا الدهر. بيدي الليل والنهار" .

 

{1}

Bana Ebu't-Tâhir Ahmed b. Amr b. Şerh ile Harmele b. Yahya rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize İbni Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Yûnus, İbni Şihab'dan rivayet etti. (Demişki): Bana Ebû Seleme b. Abdirrahman haber verdi. (Dediki): Ebû Hureyre şunu söyledi:

 

Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem}'i şöyle buyururken işittim:

 

«Allah (Azze ve Celle): Âdem oğlu dehre sövüyor, halbuki dehr benim. Geceve gündüz benim yed-i kudretimdedir.» buyurdu.

 

 

2- (2246)م وحدثناه إسحاق بن إبراهيم وابن أبي عمر ـواللفظ لابن أبي عمرـ (قال إسحاق: أخبرنا. وقال ابن أبي عمر: حدثنا) سفيان عن الزهري، عن ابن المسيب، عن أبي هريرة؛

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال" قال الله عز وجل: يؤذيني ابن آدم. يسب الدهر. وأنا الدهر. أقلب الليل والنهار" .

 

{2}

Bize bu hadîsi İshâk b. İbrahim ile İbni Ebî Ömer de rivayet ettiler. Lâfız İbni Ebî Ömer'indir. İshâk ahberanâ; İbni Ebî Ömer ise haddesenâ tâbirlerini  kullandılar. (Dedilerki): Bize Süfyan Zührî'den, o da İbnü Müseyyeb'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet ettiki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuşlar:

 

«Allah (Azze ve Celle): Âdem oğlu bana eza veriyor, dehr'e sövüyor. Halbuki dehir benim. Gece ile gündüzü döndürürüm.» buyurdu.

 

 

3-   (2246) وحدثنا عبد بن حميد. أخبرنا عبدالرزاق. أخبرنا معمر عن الزهري، عن ابن المسيب، عن أبي هريرة. قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "قال الله عز وجل: يؤذيني ابن آدم يقول يا خيبة الدهر! فلا يقولن أحدكم: يا خيبة الدهر! فإني أنا الدهر أقلب ليله ونهاره. فإذا شئت قبضتهما" .

 

[ش (يؤذيني ابن آدم) معناه يعاملني معاملة توجب الأذى في حقكم. (أنا الدهر) قال العلماء: هو مجاز. وسببه أن العرب كان من شأنها أن تسب الدهر عند النوازل والحوادث والمصائب النازلة بها من موت أو هرم أو تلف مال أو غير ذلك. فيقولون: يا خيبة الدهر، ونحو هذا ألفاظ سب الدهر. فقال النبي صلى الله عليه وسلم "لا تسبوا الدهر فإن الله هو الدهر" أي لا تسبوا فاعل النوازل فإنكم إذا سببتم فاعلها وقع السب على الله تعالى لأنه هو فاعلها ومنزلها. وأما الدهر الذي هو الزمان فلا فعل له، بل هو مخلوق من جملة خلق الله تعالى. ومعنى فإن الله هو الدهر ، أي فاعل النوازل والحوادث وخالق الكائنات].

 

{3}

Bize Abd b. Humeyd de rivayet etti. (Dediki): Bize Abdürrezzâk haber verdi. (Dediki): Bize Ma'mer Zührî'deıı, o da İbni Müseyyeb'den, o da Ebû Hureyre'den naklen haber verdi. Şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :

 

«Allah (Azze ve Celle): Âdemoğlu bana ezâ ediyor. Vay dehrin musibetine! diyor. Sizden biriniz sakın: Vay dehrîn musibetine! demesin. Çünkü dehîr benim, gecesini gündüzünü döndürürüm, dilediğim zaman ikisini de tutarım.» buyurdu.

 

 

4- (2246) حدثنا قتيبة. حدثنا المغيرة بن عبدالرحمن عن أبي الزناد، عن الأعرج عن أبي هريرة؛

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال "لا يقولن أحدكم: يا خيبة الدهر! فإن االله هو الدهر" .

 

{4}

Bize Kuteybe rivayet etti. (Dediki); Bize Muğîre b. Abdirrahman, Ebu'z-Zinad'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet ettiki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :

 

«Sakın sizden biriniz: Vay dehrin musibetine! demesin. Çünkü dehr ancak Allah'dır.» buyurmuşlar.

 

 

5- (2246) وحدثني زهير بن حرب. حدثنا جرير عن هشام، عن ابن سيرين، عن أبي هريرة، عن النبي صلى الله عليه وسلم

قال" لا تسبوا الدهر. فإن الله هو الدهر" .

 

{5}

Bana Züheyr b. Harb da rivayet etu. (Dediki): Bize Cerîr Hişâm'dan, o da İbni Sîrîn'den, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti:

 

«Dehre söğmeyin! Çünkü dehr ancak Allah'dır.» buyurmuşlar.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhârî «Tevhid» ve «Tefsir» bahislerinde Ebû Dâvud «Kîtâbü'l-Edeb»'de; Nesâî «Tefsir»'de tahrîc etmişlerdir.

 

Dehr aslında bu âlemin müddetidir. Bilâhare her çok müddete dehr denilmiştir. Zaman bunun hilâfınadır. Çünkü müddetin azına da, çoğuna da zaman denilebilir. Hadîs-i şerifte dehr'den murad gece ile gündüzü döndüren ve bütün işleri bunların içinde çeviren Allah'dır. Şu halde :

 

«Dehre söğmeyİn...» demek dehrin yaratanına söğmeyin mânâsına gelir. Câhiliyyet devrinde Arabların başına bir musibet gelirse, onu dehre izafe ederlerdi. Hattâ Kur'ân-ı Kerim'de beyân buyrulduğu vecihle :

 

«Bizi ancak dehr helak eder.» demişler ve zamana söğmüşlerdi. Çünkü dehrin Allah tarafından yaratıldığını bilmezler, onu ezelî ve ebedi sanırlardı. Bundan dolayı kendilerine dehriye denilmiştir.

 

«Âdemoğlu bana ezâ ediyor...» cümlesi hakkında Kurtubî şunları söylemiştir : «Bunun mânâsı: Bana öyle söz söylüyorki: Bu söz eziyyet duyan bir kimseye söylense bundan müteezzi olur. Allah eziyet duymaktan münezzehtir. Bu söz burada mecazdır. Bundan maksat onu kim söylerse Allah'ın gazabına maruz olur. demektir.»